Kozan Turu

Tarih : 23.06.2019

Kozan Turunu nasıl keşfettiğimi tam hatırlamıyorum. :) Muhtemelen son zamanlarda dağ meraklısı olduğumdan Toros Dağlarını çok inceledim. Böyle bir tur yapmak istediğimi arkadaşlarıma anlattığımda bizde katılalım söylemlerine mutlu olduğum doğrudur.

Tura katılanlar büyükten küçüğe yazıyorum :)

- Zeki abi (İtalyan Kesim) (Üzülerek yazıyorum son andaki cenazesi sebebiyle katılamadı.)

- Necmi abi (Doktorumuz)

- Nurettin abi (Öğretmenimiz)

- Erkan abi (Bilgisayar Öğretmenlerinin vedari iftarı :) )

- Ahmet (Sayın Savcım :) )

- Mustafa (Yeni Avukat)

Tur planlarını yaptık, rotamızı çalıştık fakat son anda Zeki abinin cenazesi sebebiyle tura katılamamasına üzülmüştük. Tura başlamadan 1 hafta öncesinden Feke Öğretmenevini arayıp rezervasyonlarımızı yaptırdım.

Belki anılarımı okudukça yada okuduysanız anlayacaksınız ki genelde hafta sonlarına sıkıştırdığım turları ya gidiş ya da dönüş için araçla yapıyorum. Bu turdada Zeki abi'nin organize ettiği minibüsle yola koyulduk. Kayseri'nin ilçesi olan Tomarza'nın son köyü Arslantaş köyüne kadar minibüs ile devam ederek köy çıkışında pedal çevirmeye başladık.

İlk durağımız Erkan abinin halasının köyü olan Ayvat köyü oldu. Geleceğimizi haber vermiş sabah güzel bir kahvaltı ve çay ile güne başladık.

Hani demiştim ya evimden ya da kamp yaptığım konumdan çıkıp ulaşmak istediğim yer arasındaki geçen zamanda gofrete benzeyen dağları hayranlıkla izliyorum diye. İşte bu dağları bu turumda büyük bir hayranlıkla izledim.
Ayvat'tan çıktıktan sonra ulaşacağımız ilçe Adana'nın Tufanbeyli ilçesiydi. Hep hayallerden/hayallerimden bahsediyorum da pedallayacağım yolu google maps veya maps uygulamalarından mutlaka inceler dikkatimi çeken noktaları not almaya çalışırım, yol tabi ne getirir bilinmez ama kalıp ihtiyaçlarımı bu incelemelerimle karşılarım ve o anda kendimi orada hissederim. :)

Tufanbeyli'de mola verdik küçük bir kahvehanede dinlendikten sonra Saimbeyli ilçesine ulaşmak için pedallarımızı çevirmeye başladık.

Tura başlamadan 1 hafta öncesinden sürekli hava durumunu kontrol ediyor yer yer yağış olacağını takip ediyordum. Benim nazarımda yağmurda bu keyfi daha keyifli hale getiren bir durum. Saimbeyli ilçesine 13km kala güzel bir yağmur maruz kaldık :)

Ayakkabılarımdaki suda belki 1-2 tane Japon Balığı yaşayabilirdi. :) Neyse ki... yavaş yavaş Akdeniz'e doğru inip Saimbeyli ilçesine yaklaştığımızda ayakkabımın içindeki balıklar ölmeye başladı :)

Müthiş ve bir o kadar da tehlikeli inişlerin ardından genelde en arkada olurum Saimbeyli'ye ulaştık. İlçe girişinde, merkezinde ve çıkışında kasa kasa kirazları gördükçe iştahlandık. Kirazıda fazla tükenmenin hazin sonunu tahmin edebildiğim için tadında tüketerek merkezde bulunan bir lokantada yemeklerimizi yedik. Bu arada Necmi abi telefonunu yağmurdan korumak için sardığı poşetlerde su geçirince telefonu arızalandı. Hastaneye benim telefon numaramı bırarak olası bir ulaşamama problemini çözdük. Saimbeyli'de iki ağaç arasına branda ile gerilen yazı oldukça hoştu.

"SAYGI BEDAVA" Zaman problemimiz olmamasına rağmen hala hayıflanıp duruyorum neden fotoğraf çekinmedik diye.

İlk gün konaklayacağımız yer olan Feke Öğretmenevini tekrardan arayıp "BİZ GELİYORUZ" mesajını verip :) rezerve odalarımızı teyit ederek 33km pedal çevireceğimiz Feke yoluna koyulduk. Güneşin dağların arkasına saklanırken ki sıcaklığı ve son turunculuğu yüzümüze vururken Feke'ye ulaştık. Tarif edemeyeceğim bir huzur içinde ilk gün kü 95km'lik parkuru öğretmen evine yerleşerek tamamladık.

Oda planlamasını büyüğümüz Necmi abi hemen yaptı :) Erkan, Ahmet, Mustafa bir odada ve Necmi abi, Nurettin abi bir odada kaldık. Tabii ki yerleşim sonrası ilk iş sırayla duşa girmek oldu. Necmi abi sonra ben ve sonrasında Nurettin abi duşa girdiğinde sular kesildi. Nurettin abiyi kurtaran her ne kadar soğuk olsa da kat arasında duran kucakladığı gibi alıp buz gibi damacana suyu getirmesiyle Necmi abi oldu. :)

Sabah dinlenmiş olarak kalktık 48km'lik yolculuğumuz vardı. Yine maps uygulamaları sayesinde kahve içeceğim yerleri tespit etmenin verdiği huzurla koyulduk yola. Feke-Kozan arasında Sayın Savcının :) tecrübesi ile Çulluuşağı dinlenme tesislerinde yemeklerimizi yedikten sonra Dağılcak Mesire Alanı Milli Parklarının bitimine doğru huzurla Kozan barajının kenarından pedal çevirmeye başladık. Tabi ki yukarıda da bahsettiğim gibi kahvemi içeceğim yeri daha önceden tespit etmem sayesinde Kozan Barajı kenarında molamızı vermiş olduk. Kozan'a yaklaştıkça Tufanbeyli ve Saimbeyli'deki havadan eser yoktu.

Sıcak ve tırmanış ardına gelen bizi biraz olsun serinleten iniş beraberinde maalesef bazı insanlar tarafından üzerine sprey boya ile yazıların yazıldığı (ALLAHINA GURBAN :) ) Kozan levhasını görmüş olduk.143km'lik turumuzu tamamlamış olduk.