Bir varmış Bir yokmuş

Evimden yada kamp yaptığım konumdan çıkıp ulaşmak istediğim yer arasındaki geçen zamanda gofrete benzeyen dağları büyük bir hayranlıkla izliyorum. Karşıdan gelen arabaların bazen düdüt yaparak yada sellektör yaparak selam verenleri bile var. Pedalım genelde kakara kikiri ile dönerken pöf rampaya bak diyerek arkadaşlarımla gülüyorum. Hatta iş hayatında beni uzun vadede tanıyıp , sen böyle değilsin daha ciddisin diyen arkadaşlarım var. Fakat iş pedal üstünde öyle dönmüyor.

Bir kahvahanede mola verdiğimde meraklı gözlerin beni izlerken, çayımı yada kahvemi büyük bir keyifle yudumluyorum. Kahvemi yudumlarken genelde konuşmamaya gayret ediyorum. :) Sonrasında kahvehanedeki yerlilerden sorular gelmeye başlıyor.

- Nere giden sennn :)

- Nerelisin :)

- Abi bisiklet şöforü müsünüz? (Garip)

- Hiç yorulmuyor musunuz?

- Bu bisikletler özel yormaz insanı (hıhıh evet evet)

- Ne iş yapıyorsun?

- Nerde kalacaksın?

- Rampayı aşınca yolun rahat komple iniş

- Zor ya... :)

- Hanım nasıl izin veriyor :)

vs. vs. vs.


Pedal çevirmeye başladığımda hiç bir şey düşünmüyorum. Tek düşündüğüm bir kaç günlük turlarda ulaştığım yerlerin yöresel tadları :)

Adından da anlaşılabileceği gibi seçtiğim turlardan büyük keyif aldığım anılarımı bu bölümde klavyemin döndüğünce sizinle paylaşmak istedim. :) Okumayı seviyorsanız, keyifli okumalar dilerim.