Kayseri çıkışlı Gemerek/Sivas turu

Tarih : 13.08.2017

Hafta içi karar alıp pedal çevireceğimiz konumu belirleyince, genelde heyecandan uykularım kaçıyor. Yol üzeri uğrayıp bir can molası verip çay ya da kahve yudumladığımız yerlerde kâh yeni tanışacağım insanlarla sohbet ederken öğreneceğim deyimlerden kâh arkadaşlarımla gülüp eski anıları yad etmenin verdiği heyecandan...

veee netekim :) O sabah geldi ve 05:30'da düştük yollara. Güvenlik şeriti içinde pedal çevirirken sağımızda yol kenarına araçlardan atılan bebek bezlerini, tüketilmiş 2.5lt'lık boş gazlı içeceklerin (reklama gerek yok sanki) içindeki her biri sarı ve sarının tonundan turuncuya doğru kayan idrar şişeleri ki :) :) maalesef hoş olmayan görüntüler içinde




Sarımsaklı barajına ulaşmadan genelde mola verdiğimiz lokantada Ayhan'la olmazsa paça içelim diye defalarca yaptığımız esprimize gülerek paça çorbamızı içtik. Eh... üzerine çaylarımızı yudumladıktan sonra Adem hocamın at binnn seslenişiyle pedallarımız dönmeye başladı. :) Sabah erken çıkmanın huzuruyla bir de yolların gerçekten keyifli olmasıyla yolumuza devam ettik.




Pedal çevirmeye başladığımda hiç bir şey düşünmüyorum. Tek düşündüğüm bir kaç günlük turlarda ulaştığım yerlerin yöresel tatları :)


Lalebeli yokuşunu tırmanırken hafiften sağ dizimin dış kısmında (genelde bisiklet süren arkadaşlarımın sıkıntısıdır) hafif bir ağrı hissettim ve bu ağrı genelde dizimi zorladığımda ortaya çıkıyor. Yanımda taşıdığım krem ve dizliğimle müdahale ederek yola devam ettim.




Pedal çevirerek ulaştığım farklı bir il veya ilçenin mavi zemin üzerinde kocaman puntolarla yazılmış nüfusları, rakımları gibi bilgi içeren tabelalarında mesela TEKİRDAĞ Rakım: bilmem kaç iken silip "susuz olsun." gibi halk yazısını gördükten sonra içim kıpır kıpır oluyor. Çünkü herşeye rağmen mutlu olmayı seviyorum ve beceriyorum genelde.









Tura dönecek olursam kâh Ayhan'la kâh Ali hocamla, Necmi ve Mehmet abiyle sohbetle Gemerek'e ulaştık.






Veteriner hekim İhsan'ın misafiri olduk. Söylemesi ayıp -ayıpsa niye yazıyorum ki - O gün yediğimiz yemekleri hâlâ damağımda hissediyorum. İhsan tıka basa doldurdu bizi.

Bu arada maalesef dizimin ağrısı yavaş yavaş artmaya başladı. Soğuk tamponlar(soğuk su ile yıkadım) yapıp bacağımı uzatarak dinlenip ağrıyı dindirmeye çalıştım. Dizimin ağrısı aşırı şekilde artmaya başladı. Dinleniyorum ama fayda etmiyor bu arada akrep ve yelkovan bana inat sanki daha hızlı birbirlerini kovalamaya başladılar. Ayhan'la o gün gidiş-dönüş pedal çevireceğiz düşüncesine çokça kapılıp bu turu pedal çevirerek tamamlayacağız diye inat etmiştik. Biz plan yaparken hayatta her şey planladığınız gibi seyretmiyor.

Neyse yol arkadaşım ben seni çekerim dedi. Gidona iki ucu kancalı lastiklerden 2 tane lastik doladık diğer ucunada Ayhan'ın bisikletine taktık. Bir süre çekti Ayhan beni ama ona da yorup kıyamadım, ikide birde durarak -Ayhan dinlen biraz, Ayhan kusura bakma, diye can acısıyla söylenip durdum. Yine bir dinlenme sonrası devam edelim derken asfalta göğsümün üzerine yapıştım :) Kalktım iyim iyim merak etme diyorum Ayhan'a ama bir anda dizimin ağrısının geçtiğini fark ettim. Ağrı merkezim değişmişti galiba. Ve... Biz o gün o yolu pedalla tamamlayamadık :( Arkadaşım Arif'i aradım ve bizi aracıyla aldı.

Menüsküs mü, çapraz bağlarımda mı sorun diye ödümün şeyime karışarak düşündüğüm 2 gün diz ağrısı çektiğim -bu arada Mehmet abi ve Ortopedi Uzmanı Necmi Abi'nin ısrarla otobüsle dönün israrlariyla- büyük keyif aldığım unutamayacağım bir tur olarak anılarda yerini aldı. :)

::: Kayseri, Sivas, Gemerek, Bisikletimle, Bisikletle uzun tur